Bu sekilde bir suc uydurulup, önce gözaltina alinan,ve daha sonra para karsiligi serbest birakilan ve kendileriyle calismak zorunda birakilan bir cok isadami,ve kisi bulunmaktadir.
Catuk ailesi fert´leride bu uydurulan suc neticesinde,önce gözaltina alinip,daha sonra yüksek bir meblag karsiligi serbest birakilan sucsuz isadamalaridir.Bu taktik sadece catuk´lara uygulanmadi onlarca is adamina,binlerce kisiye karsi uygulandi.
Bakin yildirim begler adil catukun serbest birakilmasini nasil acikliyor?
Soru-("Teslim ettiğiniz adamlardan geri dönen oldu mu?
Hepsi gidiyordu. Bir tek Adil Çetuk serbest kaldı. Cizreli. Çok zengin bir işadamı. Sabun ve yağ fabrikası var. PKK`ya yardım yataklıktan, 47 Kapı`da aldım onu ama jeneratör odasına koymadım. Bizim ana karargâhın ufak nezarethanesine koyduk. Kimse görmesin diye. Sonra bıraktılar Adil Çetuk`u.
Soru-Nasıl oldu bu?
Cemal Binbaşı (Temizöz) MAK Grup Komutanı Levent Albay`ı (Göktaş) aradı. Levent Albay bırakın demiş. Ben karşı geldim. Ya dedi `Cemal Binbaşı`yı kırmak istemiyorum. Bir daha görürsen alırsın` dedi. Cemal Temizöz Cizre İlçe Jandarma Komutanı`ydı. Ben anladım bir numaralar var. Sonradan duyduk. Adil Çetuk, Cemal Binbaşı`ya bir villa hediye etmiş. Ya Alanya ya Antalya. Bizim komutanlardan duydum....)
Devami
Yine cizreli Abdullah arisoy yakalanmasiyla ilgili aktüel dergisine neler anlatmis
daha sonra abdullah nasil? bir jitem elemani gibi onlarla calistigini,ve neler yaptigini yazmaya calisacagim....
abdullah arisoy akteül dergisine anlatiklari.
(1994'te Cizre'den bir JİTEM ekibi Ankara'ya geldi. Önce Şırnak eski milletvekili Kemal Birlik'in yazıhanesine gidiyorlar (Aktüel'in 182. sayısında yayınlanan söyleşide, Kemal Birlik bu olayı ayrıntılı şekilde anlatıyor). Birlik, o gün tesadüfen yerinde olmadığı için kurtuluyor, ama oradan benim arkadaşım Şükrü Aşut'u alıp yerimi göstermesi için sıkıştırıyorlar. Aşut, onları eski adresime götürüyor. Telefonla sekretere "Selim" adlı arkadaşımın adını verip adres soruyorlar. Bunu öğrenince Selim'i aradım. Biz konuşurken kapı çalındı. Açınca saçı, sakalı birbirine karışmış üç kişiyle karşılaştım. Sonradan JİTEM infaz timinde görevli Yavuz astsubay, Tayfun çavuş ve "Bedran" kod adlı PKK itirafçısı Adem Yakın olduğunu öğrendiğim bu kişiler, "Abdullah Arısoy'la görüşeceğiz" dediler. Ben "Burada değil" deyince, salona doğru ittiler. Salonda konuklarım oturuyordu, "Biz jandarma istihbarattan geliyoruz. Kimliklerinizi çıkarın" dediler. Bunun üzerine "Abdullah Arısoy benim" dedim.
- "Jandarma istihbarat" adını duyunca rahatladınız mı?
Orada bulunanlara Kürtçe "Bunlar kontrgerilladır, JİTEM'dir, beni öldürmeye götürüyorlar" diye seslendim. Adem Yakın Kürtçe biliyordu, "Hayır öldürmeyeceğiz, bizimle merkeze kadar gelecek" dedi. Sonra aşağı indirdiler. Kapıda koyu yeşil renkli bir otomobilin içinde Abdulhakim Güven bekliyordu.
Kar yağıyordu ve Ankara'yı iyi bilmedikleri için ters yola saptılar. Yolu onlara ben tarif ettim. Demetevler Jandarma Komutanlığı'na götürdüler. Oradaki görevlilerden beni gözaltına almalarını istediler. Görevli askerler Çankaya'dan alındığımı öğrenince "Orası polis bölgesi, gözaltına alamayız" dediler. Bunun üzerine beni bir sandalyeye oturtup gittiler. Dört-beş saat sonra döndüler. Gerekli izni almış olacaklar ki gözaltı işlemim yapıldı ve nezarethaneye atıldım. Ertesi gün Gaziantep'te oturan Cizreli işadamı Adil Çatuk'a ait Mercedes otomobille yola çıktık.
"JİTEM o dönem insanların üzerine kâbus gibi çöküyordu. Herkesten her istediğini alabiliyorlardı. İnsanlara
'Evini ver' dese, veriyorlardı."
- Sabah gazetesine konuşan Yıldırım Beğler'in "Cemal Temizöz'e Antalya'da yazlık villa alıp canını kurtardı" dediği Adil Çatuk mu?
JİTEM o dönem insanların üzerine kâbus gibi çöküyordu. Herkesten her istediğini alabiliyorlardı. İnsanlara "Evini ver" dese, veriyorlardı. Adil Çatuk'un da arabasını onlara isteyerek verdiğini sanmıyorum. Mutlaka mecbur kalmıştır.
Gözlerim bağlı seyahat ediyoruz. Bağları biraz gevşetince yanımda Cizre'de kasetçilik yapan Zeki Demir'in oturduğunu fark ettim. Onu da İstanbul'dan almışlar. Yol boyunca aralarında onu nasıl, nerede vuracaklarını konuşmuşlar....Röportajin devami icin.Devami)))
Önce suc uydurulup göz altina alinan,daha sonra para karsiligi serbest birakilan isadami ve kisiler korkularindan dolayi hic sikayette bulunmadiklari gibi,daha sonra jitem elemanlariyla iliskilerini, kendilerini koruma adina sürdürmüs ve jitemcilere sürekli para vermislerdir.
onlari lüks otellerde agirlamis,pavyon bar gibi eglence merkezlerini jitemciler icin kapatmislardir.
Bu gün jitem adina onlara komplo kuranlar,onlardan zorla para alanlarin cogunlugu cinayetlerden yargilaniyor.Büyük bir ihtimalle büyük cezalarda alacaklar,cünkü onlara isnat edilen suclar cok agirdir,ama halen bu korkuyu üzerinden atip,bunlar hakkinda tek bir sikayette bulunan isadami yada baska kisi yoktur.
Gerci uydurulan suc neticesinde gözaltina alinip,daha sonra para karsiligi serbest birakilan bir cok isadami daha sonra jitemcilerle farkli iliskiler gelistirip birlikte is yapip onlarin sayesinde para kazanan da az degildir."Hamit özalp,Ismail tulukcu,Hasan özalp,Asker yilmaz,Hasim Hasimi,Abdullah arisoy"ve niceleri bunlarida isleyecegiz.
Ama dedigim gibi gercek manada magdur olanlarda az degildir.Iste bu magdurlardan en belirgin olanlar catuk ailesidir.Catuklarin gözaltina alinip serbest birakilmasina bahane olan olayi anlattiktan sonra catuklara kurulan komplonun nasil?ve kimler tarafindan kuruldugunu detayli bir sekilde ele alacagim.
Aslan catukun kacirilmasi
1992 ve 1995 yillari arasinda pkk irak kurdistaninda türkiyeden giden isadamlari ve soförlerden vergi adi altinda para alirdi.Yine kamplara erzak alip gönderirdi.
bunun yaninda örgütleme faliyetleri yürütürdü.
Bu faliyetlerden türkiye haberdardi,türkiyenin güney kurdistanda konuslu kizilay adina faliyet yürüten jitem ve istihbarat timleri her gün bunlari görüyor,duyuyor ve türk ordusuna rapor ediyordu.Buda dogal olarak barzani ve talabani üzerinde türkiyenin baski olusturmasina neden oluyordu.
Bu baskilardan dolayi güney kurdistan hükümeti zaman,zaman pkk faliyetlerini kisitlamaya giderdi,ve kadrolarini tutuklayip kirsaldaki kampalarina gönderirdi.
güney kurdistan yönetiminin pkk ye baski yaptigi her dönemde.. pkk´de daha yeni olan,ve icinde bile birliktelik saglayamayan,cok zor dönemlerden gecen güney kurdistana ekonomik ambargo uygulardi.
Bu ambargo genelde antepten baslar,sirasiyla urfa,mardin,diyarbakir,silopi,cizre sirnak bölgelerinde pkk nin etkin oldugu bölgelerde uygulanirdi.
yine o dönemler suriyede etkin olan pkk suiriyede bunu uygulardi.
irak kurdistaninin can damari olan habur kapisini islevsiz kilmak ve suriyeden Dicle nehri üzerinde yapilan ticareti engelllemek irak kurdistaninin nefes borusunu tikamakla es degerdeydi.
Ve pkk bu nefes borusunu tikayabilecek gücteydi.
Bölge insani cok iyi hatirlar.pkk hic bir arac iraka mal tasimayacak deyip ambargo uyguladigi dönemlerde,hic bir isadami iraka mal tasimaya cesaret edemezdi,buna yeltenenlerinde arabalari yakilir,ve mutlaka bir sekilde cezalandirilirdi.Ambargoyu deldi diye bir cok insanin tirlari ve kamyonlari yakildi,bir cok insandan yüksek meblagda para cezasi alindi ve öldürülenler oldu.
Pkk nin irak kurdistanindaki faliyetlerinde rahatsiz olan yönettimin pkk yi engelemesi sonucunda,pkk irak kurdistaninda PAK yani partiya azadiya kurdistan adinda irak kürdlerinden olusan yeni bir parti kurdu.
ve faliyetlerine pak adiyla devam etti.
iste bu pkk ambargolarinin uyguladigi dönemde catuk ailesinin antepte is yerleri,ve fabrikalari vardi.Yine irakin zaho kentinde aslan catukun basinda bulundugu subesi vardi.Genelde ihracat yapiyorlardi ve ihracat yaptiklari ülkelerin basinda irak gelirdi.
Catuklar iraka pkk ambargosunun uygulandigi bir dönemde,iraka yük tasimislardi,yani pkk ambargosunu delmislerdi,tabi bunun bir bedeli olacakti.Bu bedelde catuk aile fertlerinden aslan catukun pkk nin yan kurulusu olan PAK üyeleri tarafindan kacirilip ciyayê sipi yani beyaz daga kaldirilmasi ve catuk ailesinden ceza adi altinda bir miktar para alip bir daha ambargoyu delmeyecekleri sözü almasiydi..
Neticede aslan catuk PAK üyeleri tarafindan daga kaldirildi,ailesinden ceza olarak para alindi,ve aslan catuk serbest birakildi.Eger pkk ye para verilmeseydi,aslan catuk kesin öldürülecekti.aksi düsünülemezdi.
Bu dedigim olay 1993 yilinda oldu.
Aslan catuk un kacirilmasi ve pkk ye para verilme olayi,cizre de duyulmustu,kisa sürede cemal temizözünde haberi oldu bu olayda.
CATUKLARIN JITEM Tarafindan gözaltina alinmasi
1994 yilinda cemal temizöz,yavuz günes takma isimli Burhanettin kiyak adinaki uzman cavus,Ferit takma isimli abdulhakim güven adindaki itirafci,Sahin yildiz takma isimli adem yakin adindaki itirafci,Tuna takma isimli Gündüz Güler adindaki uzman cavus,Tayfun takma isimli Hidir altug, dan olusan Ekibini catuk ailesinin bütün yetiskin fertlerini gözaltina alip cizreye getirmesi icin,gaziantepe gönderdi.
Bu sahislarin yakalanabilmesi icin daha önce bunlar hakkinda jandarma tarafindan arandiklarina dair savciliktan izin alinmisti ama gaziantepte hemde polis bölgesinden, isadamlarindan olusan,vergisini veren,bürokrasi tarafindan taninan,saygin bir ailenin fertlerinin gözaltina alip cizreye götürmek cok zor olmaliydi.
Ama cemal temizöz bu aileyi pkk ye yardim ve yataklik yaptiklarina dair arama karari cikartmis,gerekirse mahkemede catuklarin aleyhine ifade verecek bazi itirafcilarda bulmustu.
Eger Catuklarla para konusunda anlasmazlik cikarsa,yada catuklar para vermeye yanasmazsa,bu itirafcilar mahkemede catuklar pkk ye yardim ediyordu diye sözümona itiraflarda bulunacaklardi.
Yok eger Catuklar zorluk cikarmazlarsa,yukarda aslan catukun pkk tarafindan alikonulmasi ve para verme olayini ifadelerine yazip,serbest kalacaklari bir ifade ve kanaat yazip mahkemeye sevkedeceklerdi.
Bu sekilde hem Catuklardan yüklü bir para alacaklardi,hemde catuklardan sürekli yararlanma firsati ellerine gececekti.
Dedigim gibi catuklar gaziantepten alinip cizreye getirildi,hic bir sorgulama yapilmadi,hic bir aile ferdine tek bir tokat atilmadi,kimsenin eline kelepce dahi vurulmadi.cizre Sorguda bir kac gün kaldilar,ve jiteme verilen bazi tavizler sonucu hepside yukarda söyledigim gibi serbest birakilacak sekilde,ifadeleri alinip mahkemeye sevkedililer,ve serbest kaldilar.
Halbuki catuklarin girdigi sorgu odasindan cok az insan sansli olup sag cikabilmistir.Hele iskence görmeden cikmak zaten olanaksizdir.
"Nitekim Catuklarin para vererek serbest kalmalarindan sonra,jitemciler sürekli bir sekilde bu ailenin fertleriyle görüsmüs,birlikte bar,pavyon tipi eglence yerlerine gitmis,onlara lüks otellerde yer ayirtarak onlari agirlamislardir.mersedeslerini jitemcilere kullandirtmislardir.
Catuk ailesine benzer sekilde jitem tarafindan gözaltina alinip,anlasarak serbest kalan bir kisim isadami bunlarla birlikte ticaret bile yapipmistir.
Hamit özalp adindaki cizreli müteahit catuklar gibi yakalanip,anlasarak serbest kaldiktan sonra bunlarin sayesinde bir cok devlet ihalesi almistir.
Hamit özalp jitem tarafindan gözaltina alinip,para karsiligi serbest birakildiktan sonra,jitem ile iliskilerini devam ettirmesi neticesinde,pkk nin silopi sorumlusu ve onlarca eyleme katilmis olan kardesi ROJAZAD kod adli Firat ÖZALPI jitem ve cemal temizöz sayesinde tek bir gün cezaeivine girmeden serbest biraktirmistir.
Daha sonra Firat özalp jitem ile birlikte kirli iliskilere girmis,bir cok karanlik olaya karismistir,bunlarida sonra isleyecegim.
Hatta diyarbakirda ofis semtinde birlikte bürolar bile actilar.
Ismail tulukcu adindaki müteahit ayni sekilde bunlarla insaat isi yapmistir,ihaleler almistir.
Eski sirnak anap milletvekili Kemal Birlik aktüel Dergisi ile yaptigi röportajda ankarada jitem ekibi tarafindan gözaltina alinip cizreye götürülen sirnakli isadamlarindan bahsetmektedir.
Daha sonra bu is adamlarinin para karsiligi serbest birakildigini röportajda belirtmektedir.
Kemal birlik`in bahsettigiu bu is adamlarindan biri Hamit özalptir.
Biri ismail tulukcudur.
Kemal,birlikin röportajindan ilgili kisim.
Soru- Şırnak ve çevresinde kaybolan insanların akıbetleriyle ilgili başka neler biliyorsunuz?
(HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve İl Sekreteri Ebubekir Deniz'in kayboldukları dönemde Şırnak-Güçlükonak yolunda iki erkek cesedi bulundu. O cesetlerin kimlikleri açıklanmadı, ama üzerlerindeki sivil kıyafetlerden, ayaklarındaki deri ayakkabılardan o kişilerin Tanış ve Deniz olduğu söylendi. Aynı yolda çürümüş ve tanınmaz hale gelmiş üç ceset daha bulundu. Kimse korkudan sahip çıkmadığı için belediye cesetleri DNA testi yapılmadan gömdü. 1999 genel seçimleri arifesinde Şırnak'ın Kumçatı Beldesi'nden iki kişi alınıp öldürüldü ve yakınlarının gelip cesetlerini almalarına dahi izin verilmedi. CHP'den milletvekili adayıydım. Bir miting sırasında, dönemin Devlet Bakanı Şırnaklı Salih Yıldırım'ı cesetlere sahip çıkmadığı için eleştirmiştim. Fakat işin içine girince Salih hocanın istese de bir şey yapamayacağını anladım. Sivil otorite diye bir şey yoktu. Askeri hiyerarşi de bozulmuştu. Birileri, rütbesi daha düşük olmasına karşın en üst düzeydeki subaylardan daha etkili olabiliyordu. Bunlar JİTEM'de görevli, başına buyruk komutanlardı. JİTEM'de görevli itirafçılardan oluşan bir ekip, 90'lı yılların ortalarında Ankara'ya gelip, 10 kadar Şırnaklı işadamını baskı ve tehditle Cizre'ye götürdü. Bir binaya kapatıp, ağır işkencelerden geçirdi. Yakınlarından yüklü miktarda fidye aldıktan sonra bıraktılar işadamlarını. Götüren itirafçılardan birinin adı Bedran'dı. Bu kişi uzun yıllar PKK saflarında yer almış, gerilla komutanlığına kadar yükselmiş, sonra da teslim olup itirafçı olmuş eski bir militandır. Adı, Şırnak ve yöresinde çok sık duyulan, kayıplarla anılan tehlikeli biridir. Kaçırılan işadamları serbest bırakıldıktan sonra can korkusundan savcılığa bile başvurmadılar.)
Röportajin devamini okumak icin,DEVAM)))
Eski gazeteci ve pkk davasinda hüküm giymis,orhan doganin yakini,diyarbakir cezaevinde sorumluluk yapmis,ve leyla zanaya yillarca korumalik yapmis olan bir dönem jitemin ölüm listesinde olan.
Kendisi sanilarak jitem tarafindan baska gazetecinin vuruldugu olaylari yasayan.
ABDULLAH ARISOY gibileri abdulhakim güveni evinde yatiracak,onun evinde kalacak,onunla bütün türkiyeyi dolasacak kadar yakinlik kurmusturRöportajin devami icin..Devam)))
Eski cizre belediye baskani Hasim Hasimi cemal temizözün ölüm lisetsindeyken,jitem ile anlasiyor.onuda bir sekilde kendilerine baglayip secim döneminde diyarbakirdaki evinde abdulhakim güven ve jitemciler onun güvenligi icin nöbet tutatacak kadar samimi olabilmistir.Daha sonra miletvekili secildikten sonra jitemin ölüm listesinde olan Hasim Hasimi,jitemci tetikci abdulhakim güveni milletvekili lojmanlarindaki evinde agirlayabilmistir.Iktidar olmanin verdigi avantajida kullanarak,diyarbakir su deposu insaatina benzer onlarca ihaleyi abdulhakim güvene verebilmistir.Bunlari daha sonra detayli bir sekilde yazacagiz."
Tanik Jitemci
Editörden
siz yazin biz yayinlayalim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder